AYIN ÖNERİSİ: KEMAL VAROL, ONU SEVDİĞİM ZAMANLAR

Kemal Varol’un kendi metinleri arasındaki bağı, hem oyunlu hem edebi dilini, Arkanya’yı ve taşralı olmanın yüzlerine çöken kasvetini göğüslemeye çalışan Arkanyalıları okumayı seviyorsanız Kemal Varol’un son romanı “Onu Sevdiğim Zamanlar” bu ayki öneri listesinde. Yalnız bu defa önceki romanlarından farklı olarak Arkanya dışına çıkıyoruz: Hikâyemiz Paris’e uzanıyor. Yanı sıra Kemal Varol’un diğer kitaplarında genelde erkek anlatıcıları dinlerken bu romanda bir de kadın karaktere denk geliyoruz. Bu kitabıyla sınırları dışına çıkan yazarı farklı şeyler deneyimlerken izliyoruz adeta.

Sessizliğinin hikâyesini adım adım çözeceğiniz Suskun-84 ve Eleonore’nin, sistemin ve bürokrasinin vücut bulduğu Paris’e karşılık belleğin izini süren Arkanya’nın, batının uzak grisi ve doğunun aşk ve acı dolu kırmızısının sesini duymak için roman sizi akıcı anlatısına davet ediyor.

Çoklarınca bir aşk romanı olduğu zannedilmesine rağmen göçmenliğin, yurtsuzluğun, çaresizliğin de romanı bir yandan. Aşkıysa bir özne-nesne ikilemi üzerinden okumak mantıklı bence bu romanda. O klasik soruyla beraber düşünmeli: Birini olduğu haliyle mi seviyoruz, sevdiğimiz hal ile mi olduruyoruz? Sevmenin kendi midir konuştuğumuz yoksa kitabın isminin de dediği gibi; sevdiğimiz zamanlar mı?

Bol simgeyle ilmek ilmek örülmüş bu romanı en son cümlesini okuduğunuz zaman anlamlandırabileceksiniz ancak.

Dilan Özdemir